EGE BÖLGESİ/TÜRKİYE
Antik dönemde Anadolu’nun Batısı; yerleşmelerin sıklıkla olduğu, üzerinde yaşayanların refah ve barış ortamında yaşadığı, yine aynı dönemde bilim ve felsefenin müthiş gelişme gösterdiği bir yerdi. Bu yaşantılar, günümüz dünyasına efsane tarihi eserler bıraktı. Bugün, Ege bölgemizde bulunan antik yapı ve kentler işte bu eserlerdendir. Bu mekanları ziyaret ettiğinizde gördüğünüz mimari karşısında çok şaşıracak ve bölge insanın aslında ne kadar gelişmiş bir topluluk oluşturduğunu apaçık göreceksiniz.
Topraklarımız üzerinde bulunan bu medeniyet abidelerini her yıl milyonlarca yabancı turist ziyaret, binlerce kilometrelik mesafeler kat ederek ziyarete gelirken bizlerin de bu antik kentlere olan ziyaretlerimizi daha da artırmamız gerektiği söylenebilir.
Antik yapı ve kentler, “yaşantı” kokuyorlar. Onlarca hikayenin, efsanenin ve masalın mekanı konumunda olan bu yapıları ziyaret ettiğinizde gerçekten tarih içerisinde buralarda yaşayan insanları hayal ediyorsunuz. Gözünüzün önünde dönemin insanlarının her birinin bir yerde bir işle uğraştığı fotoğraflar betimleniyor.
Hadi bugün, insanlığın Ege’ye ve bize miras bıraktığı bu mekanlardan beşine gidelim!..
1. Efes
2015 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren Efes antik kenti; İzmir’in Selçuk ilçesi sınırlarında bulunuyor. Efes bölgesindeki ilk yerleşmeleri kimi kaynaklar MÖ 6000, kimi kaynaklar ise neredeyse MÖ 9000 yılına kadar götürebiliyor.
Efes, zamanında çok önemli bir liman kentiydi. Eğer kenti görmüşseniz bir yanlışımın olduğunu düşünebilirsiniz zira bugünkü Efes, denize pek uzak gözükmektedir. Aslında durum şöyle: Eskiden deniz Ege’de Efes bölgesine kadar gelecek şekilde içerideydi. Ancak çok uzun sürelerde, Küçük Menderes Nehri’nin taşıdığı alüvyonlar, durmadan liman bölgesini doldurdu, bu da Efes’i bölgedeki diğer antik kentlerin kaderine mahkum ediyordu; yani denizinden uzaklaştırıyordu.
Kent, tarihteki birçok yaşlı kent gibi uzun yıllar aynı bölgede kalmamış; kimi göçler, savaşlar, işgaller vb. durumlarla belirli bir alanda yer değiştirmiştir. En son yer değiştirmenin Bizans İmparatorluğu döneminde gerçekleştiği düşünülüyor, bu dönemde Efes ilk yerleşmelerinin olduğu yere geri getirilmiştir
Efes, sınırları içerisinde çok değerli mekanlar barındırıyor. Bunlardan en önemlileri belki de şunlardır: Artemis Tapınağı, Celsus Kütüphanesi, Kuretler Caddesi, Domitian Tapınağı, Antik Tiyatro, Agora Meydanı… Gerçekten Efes antik kenti kadar önemli ise, bu yapıların her biri de Efes’ten bağımsız olarak önemli ve değerlidir. Mesela Artemis Tapınağı; klasik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilir.
Efes antik kenti, bahsettiklerimizden çok çok fazladır. Barındırdığı yapılar bile bir dünya hikayeye sahiptir. Şu eşsiz mekan, topraklarımızda bulunduğu için gerçekten çok şanlıyız. Siz de en kısa sürede Efes antik kentini ziyaret etmelisiniz!
2. Milet
Milet antik kenti, bugün Aydın’ın Didim ilçesi sınırlarında yer alıyor. Eskiden denize kıyısı varmış Milet’in. Ancak bu konuda Efes ile kader ortaklığı yapmış, limanı Büyük Menderes tarafından alüvyonlar ile doldurulmuş. Bir dönem denizciliğin çok ünlü olduğu şehir, böylece doğanın gazabına uğramıştır.
Milet’teki yapılar, zamana, Efes’teki yapılara oranla daha az direnebilmişlerdir. Kentin bir zamanlar ki şanının Efes’tekinden çok da az olmadığı düşünülmesine rağmen bugün yapılarından pek azı ayaktadır.
Söz konusu kent, tarihte birçok medeniyete ve topluluğa ev sahipliği yapmıştır ancak hiç şüphesiz Milet için İyonya dönemi pek farklıdır. Milet bu dönemde İyonya’nın başkentliğini yapmıştır, çevre bölgelerde daha yeni yeni bilim, sanat ve felsefe alanlarında gelişme sağlanırken İyonya’nın merkezi konumundaki Milet’in bu alanlarda pek ileride olduğu apaçık ortadadır.
İsa’dan önceki dönemde Milet, tarihte eşine az rastlanır bir zulme maruz kalmıştır. Kent, Lidya-Pers savaşının ardından Pers egemenliğine girmişti. İşte bu olayın ardından başlayan bir isyanı bastırmak için kente giren Persler, şehirde taş üstüne taş bırakmamışlardır. Gerçekten bu Milet için büyük bir acı ve kayıptır.
Milet, Perslerden sonra farklı farklı devletlerin otoritesi altına girmiştir. Kent bugün harabe olarak geçmiş dönemdeki haline her gün ağlıyor. Siz de Milet’i ziyaret edince eskilerin yaşantıları akıllarınızda canlanacak, ruhunuzu Milet’e teslim edecek, onunla beraber geçmiş şatafatını düşünüp hüzünleneceksiniz.
3. Afrodisias
Bugün Aydın’ın Karacasu ilçesi sınırları içerisinde bulunan bu antik kent, 2017 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. İsa’dan önce 5. yüzyılda kurulan kent, özellikle mermercicik konusunda büyük bir gelişim göstermiştir. Tanrıçaları Aphrodite’ye adamak için yaptıkları tapınak, bunun açık göstergesidir.
Afrodisias’ın özellikle Roma İmparatorluğu döneminde de çok değerli bir kent olduğu gerek kimi Roma imparatorlarının sözlerinden gerek kente verilen kimi ayrıcalık ve muafiyetlerden açıkça anlaşılıyor.
Afrodisias, birçok değerli yapıyı içerisinde barındırıyor: Afrodit Tapınağı, Hadrian Hamamı, Agora…
Egenin diğer antik kentleri gibi, Afrodisias da pek çok uygarlığa ev sahipliği yapmıştır. Kentin kalan yapıları bile eski şatafatlı yaşantının göstergeleri konumunda.
4. Sardis(Sardes)
Manisa’nın Salihli ilçesi sınırlarında bulunan bir antik kenttir. Kent bir dönem Lidya’nın başkentliğini yapmıştır. Gerçekten de bu önemli devlete merkezlik yapmak,
Sardis’e çok şey kazandırmış, onun ününü artırmıştır. Binlerce yıllık tarihe sahip bu devlet, dünya tarihindeki birçok önemli olay ve durumun merkezi konumunda da olmuştur. Mesela, Lidyalılar parayı bu kentte basmışlardır. Yine son dönemlerin çok tartışmalı meselelerinden biri olan Kral yolunun başlangıcının da bu şehir olduğu bilinmektedir. Öte yandan şehrin Roma döneminde de yine çok önemli bir konumda olduğu görülmektedir.
Sardis’te birçok önemli tarihi mekan da bulunmaktadır. Sizde bu antik kenti ve barındırdığı mekanları istediğiniz zaman ziyaret edebilirsiniz!
5. Pergamon
İzmir’in Bergama ilçesinde bulunan antik kent, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Büyük İskender, şehri aldıktan sonrası dönemde gelişip büyüyen şehir sonraları aynı addaki bir krallığa da başkentlik yapmıştır. Bu dönemde “parşömen” icat edilmiş; dünya tarihine büyük katkı sağlamıştır.
Pergamon’un değerli yapıları pek çoktur. Bunlardan kimileri bugüne kadar gelememiş kimileri ise yurtdışına götürülmüştür.
Pergamon, Ege’de planladığınız bir turdaki antik kentlerden biri kesinlikle olmalı!
Antik kentlere hemen gitmek için banabibilet’i ziyaret edin!
Diğer bloglarımıza göz atın: blog.banabibilet.com
Okumaya devam et...