Kocaeli Fırıncılar Odası Başkanı Ali Sarı ile yıldızımız bir süredir barışmıyor. Daha doğrusu barışmıyordu. Benim gazeteci olarak kimseye düşmanlığım olmaz, sonsuz küslüğüm olmaz. Olamaz.. Bu meslek buna müsait değil. Objektif olabilme- kalabilme kriterinizi elinizden alır. Ama Sarı, 11 ay önce Muhammet Emin Can’ın bir ‘ekmeğe zam istiyorlar’ haberi üzerinden bizi yalancılıkla suçlamıştı. “Yalan” benim kırmızıçizgim… Bu gazete yanlış yapabilir ama yalan yazmaz. Bu gazete yanlışı yapmamak için teyit etme mekanizmalarını en çok ve en iyi çalıştıran gazetedir. Bizim yalan haberden açılmış tek davamız yok, olamaz da… Sarı zam talebini biz erken öğrenince başka gazetecilere gelişmeyi yalanlama yöntemini seçmişti. Ama zaman bizi haklı çıkardı. Sonuçta ekmeğe bizim haberimizdeki kadar zam yapıldı. Geçtik… Dediğim gibi biz gazeteciyiz ve kimseye sonsuz kızgınlıkla bakmayız. Benim de kalbimde Sarı’ya karşı bir kızgınlık kalmadı. BAKANLIK ONAYI UYGULAMA İÇİN GEREKLİ DEĞİL Ekmeğe bu hafta başında yine zam oldu… Biliyorsunuz 210 gr ekmek 8 liradan satılıyordu. Son alınan karar ile 200 gram ekmek 10 TL’den satılmaya başlandı. Bunu haber yaptık. Ancak bu zamma bakanlığın olumlu görüş vermediğini, onaylamadığını da önceki gün yazdık. Tabi ekmek zammı karışık bir konu, farklı süreçler var. Bakanlığın olumsuz görüş vermesi zammın uygulanmasının önünde engel değil. Esnaf ve Sanatkârlar Birliği’nin onayı yeterli. Sonrası karışık bir prosedür. Mahkemeye kadar giden bir süreç… Eğer öyle gelişirse onu da takip ederiz. HEDEFTEKİ ADAM ALİ SARI Tabi vatandaş bakanlığın onaylamadığı bir zammın nasıl uygulandığına dair bir detay bilgisi olmadığı için Ali Sarı hedefteki adam… Sarı da bu durumdan çok rahatsız, sürekli zam yapan başkan olarak bilindiği için fırınındaki işlerinin düştüğünü, haberlere gelen yorumlarda kendisine “hırsız”a kadar varan ağır yorumlar olduğunu söylüyor. Gerçekten de amacı aşan çok yorumlar yapılıyor bazı haberlere… Biz alışığız. Köşe yazılarımızın altına veryansın ediyorlar. Neler neler yazıyorlar, kendi ellerimizle onaylıyoruz. Ama Sarı bunların etkisinde kalıyor. SARI GAZETEYE GELDİ Ali Sarı uzun zamandır gazeteye gelmiyordu…. Ancak son gelinen noktada Ali Sarı’nın kendini anlatma ihtiyacı vardı. Ahmet Kul ve İshak Yıldırım ile gazetemize geldi. Oturmadan konuşmaya başladı.. Nefes bile almadan o kadar çok şey anlattı ki. Bakanlık onayının bir hukuksal zorunluluk olmadığının altını çizdi. Ancak asıl mesele fırıncıların beklentilerini karşılarken vatandaşı da üzmemeye çalıştıklarını söyledi. Sarı, “10 lira ancak maliyetlerimizi kurtarıyor. Fırıncı geçimini sağlamak için ya eksik personelle ya da ailece çalışıyor. Biraz para kazanmak için ekmeğin fiyatının 12,5 lira olması gerekiyor ama vatandaşı da düşünmek zorundayız. Böyle bir ara formül bulduk” dedi. ZAM ORANI YÜZDE 35 Gelelim benim yorumuma… Uzun zaman ulaşım, su, doğal gaz ve elektrik zamlarında olduğu gibi ekmek zammı konusunda da tepkili oldum. Yazdık çizdim; Sarı ve fırıncıların tepkisini de çektik. Ama ben bu tür ürünler ve hizmetlerdeki fiyatın kontrol altında olması gerektiğine inanıyorum. Çünkü vatandaşın bütçesini doğrudan etkiliyorlar. Ama artık zamlar, günümüzün gerçeği... Memleketin birinci sorunu enflasyon… İğneden ipliğe zam gelirken ekmeğe zam yapmayın demek de imkansız. Evet, dar gelirlinin bütçesindeki deliği biraz daha büyütüyor ama ekmek zammı da kaçınılmaz. Hele de Ali Sarı’nın dediği gibi gerçekten vatandaş düşünülerek dengeli bir zam yapıldıysa hiç lafım olmaz. Zam oranı yüzde 35 civarında. Enflasyon ise iki katı. Böyle bakınca bir denge de korunmuşa benziyor. Zam iyi bir şey değil elbette ama böyle bakınca yüksek de görünmüyor. *** Bence mesele ekmeğin fiyatı değil, enflasyonla mücadeleyi kazanmaktır. Bu konuda da Mehmet Şimşek başkanlığında ekonomi yönetimi kararlı bir stratejik plan uyguluyor. Bekleyip göreceğiz.
Okumaya devam et...
Okumaya devam et...